Kendisi, başkan adaylığını ilk açıklandığında, kimse böyle
bir zaferi beklemiyor, Hillary Clinton’un, net bir şekilde başkan seçileceğine
inanıyordu.
Ancak, Amerikan halkı, gerek kendi iç dinamikleri, gerekse
dünyanın geri kalanının bir temenniden çok baskıya dönüşen tavırlarına, belki
bir inat olarak, bu emlak zenginini kendisini 4 yıl yönetmesi için başkan
olarak seçti.
Peki bundan sonraki süreçte, Türkiye – ABD ilişkileri ne
şekilde devam eder? Şeklindeki soruya yanıt alternatiflerini şu şekilde
belirtilebiliriz;
-Durgun bir süreç söz konusu olur :
Şu sıralarda, YPG, PYD ve FETÖ konularında Türkiye ve ABD
arasında, adı konulmamış bir soğukluk olduğu herkesin malumu. Trump döneminde
de ABD’nin bahsedilen konulardaki tavrının birden bire 180 derece dönmesi pek
olasılık dahilinde olmazsa, bu durumda, şu anki ilişkilerin, yine aynı seyrinde
devam etmesi öngörülebilir.
-Daha da kötüye gider :
Yukarıda bahsettiğimiz konularda, ABD’nin tavrı, şu anki
düzeyden daha ileri bir düzeye geçerse, yani, ABD başkanı, YPG, PYD, FETÖ
konularında, Türkiye’nin isteklerinin tamamen aksi yönde hızlı ve provokatif
adımlar atarsa, bu durumda, Türkiye ile olan ilişkilerin buzdolabına
kaldırılması söz konusu olabilir. Bu durum, Türkiye’nin Rusya ve Çin gibi
ülkelerle daha da işbirliğine gitmesine yol açabilir.
-Daha iyiye gider :
Belki pek çok kişinin şu an için aklına gelmeyen ancak benim
açımdan daha olası görünen alternatif ise bu alternatif.
Zira, Trump’ın seçim sonrasında yaptığı ilk konuşmaya
bakacak olursak, daha çok kendi iç toplumuna hitap edecek projeler peşinde
koşacağını, ABD’nin büyüklüğünü, dünyada yaptıklarıyla değil de ABD içinde yaptıklarıyla,
Amerikalılara kanıtlamaya çaba harcayacağını düşünmek, pek de yanlış olmaz.
Her ne kadar hala bir süper güç olsa da ABD, iç ekonomisini
büyütmenin, insanlarına daha ferah bir gelecek sunmanın derdine düşecek gibi
görünüyor. Bu da doğal olarak, dünyanın geri kalanıyla daha az ilgilenmek
anlamına gelecektir.
Kendi iç işlerine yoğunlaşmış bir ABD ve onun başkanı,
Ortadoğu gibi bir bataklıkta oyun oynamaya o kadar da meraklı olmayabilir. Savaş
ve onu getirdiği silah satışı gelirleri ile değil de ticaret ile ilişkileri
şekillendirmeyi düşünebilir. Böyle bir düşünce yapısı, Türkiye olan ilişkileri
de onarabilir. Çünkü biliyoruz ki Türkiye’de yönetim de ülkeler arası
ilişkilerde ekonominin geliştirilmesi ve ticaretin artırılmasına özel önem
vermektedir.
Önümüzdeki 4 yıllık süreç, her iki ülke için de çok farklı
deneyimlere gebe gibi görünüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder